GDO hayvanların ve bitkilerin laboratuar ortamında genetiklerinin değiştirilmesi sonucunda oluşan yeni hayvansal ve tarımsal bazı ürünler olarak adlandırılmaktadır. Soya fasulyesi, mısır, süt, pamuk, kanola yağı, kabak, aspartam, şeker gibi ürünlerin en yaygın GDO’lu ürünler olarak bilinmektedir. Bu ürünler dışında daha birçok ürün de GDO’lu olarak duyurulmuştur. DNA yapısıyla oynanmış olan bu ürünler vücudumuza oldukça büyük zararlar vermektedir. Bu zararları en aza indirmek adına da alışveriş yaparken dikkatli olmakta fayda var.
GDO’nun İnsanlığa Zararları
GDO’lu ürünler insan vücudundaki organların tahrip olmasına, bağışıklık sisteminin zayıflamasına ve kısırlığa sebebiyet verdiği gözlemlenmiştir. GDO’lu ürünlerin bazı kimyasal kalıntılarının vücuttan atılmadığı ve bu vücuttan atılamayan maddelerin ileriki zamanlarda oldukça tehlikeli sonuçlar yaratabilmektedir.
Amerika’da 1996 yılında ortaya çıkan GDO’nun çıktığı süreçten günümüze kadar olan zaman diliminde kronik rahatsızlıkların müthiş derecede arttığı gözlemlenmiştir. Otizm, ileri düzeydeki gıda alerjileri, sindirim problemleri, mide rahatsızlıkları ve üremede yaşanan düzensizlikler bu kronik rahatsızlıklardan bazıları olarak sayılabilir.
Birbirinden oldukça farklı türlerin genlerinin birleştirilmesiyle aslında oldukça korkunç ürünlerin üretildiği aşikar. Bu ürünlerin kanserojen, alerjen, toksin ve beslenme zafiyeti içeren besinler olduğu ve insanlık için korkunç sonuçlara sebep olacağı da biliniyor.
GDO’lu ürünlerin aslında bütün ekosisteme müthiş derecede zararı dokunuyor. Bazı canlıların soyunda ciddi boyutta azaltma yaşattığı ileri sürülen GDO’lu ürünlerin doğrudan ya da dolaylı şekilde tüm canlılara zarar verdiği ve tüm canlılar için büyük bir tehdit olduğu apaçık ortadadır. Kendinizin ve sevdiklerinizin sağlığını korumak adına GDO’lu ürünlerden uzak kalmanız en doğru hareket olacaktır.